AKADEM<İ>KTİSAT

 

 

BİR GELİŞME ARACI OLARAK TİCARET;

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER ÇOK TARAFLI TİCARET SİSTEMİNDEN NASIL DAHA FAZLA FAYDALANABİLİR?

 

 

 

İÇİNDEKİLER:

 

1. DEĞİŞEN DURUM

2. İYİ FİKİRLER

3. İHRAÇ KABİLİYETİ

4. BAĞLANTILARI KUVVETLENDİRMEK

5. ULUSLARARASI TİCARET MERKEZİ’NİN TİCARETE YÖNELİK ARAÇLARI

6. ÖZEL SEKTÖRÜN DAHİL EDİLMESİ

 

 

 

            Uluslararası Ticaret Merkezi (ITC:International Trade Centre) ticaretin, ülkelerin gelişmesi için mutlak bir araç olduğuna inanmaktadır. Gelişmekte Olan Ülkelerin ve Geçiş Sürecindeki Ülkelerin global ticaretteki paylarını artırmaları için ihracatla ilgili üç ön şart üzerinde odaklaşmaları gerekmektedir: Piyasaya giriş, Dışa pazarlanabilir mal ve hizmet, İhraç kabiliyeti.

 

            Globalizasyon ile Gelişmekte Olan Ülkeler ve Gelişme Sürecindeki Ülkelerin dünya ticaretinde daha fazla yer alabilmeleri için ne yapmaları gerektiği konusunda çok şey söylenmektedir. Acaba özel olarak ne yapmalıdırlar? Bence, bu ülkelerin dünya ticaretinde daha fazla yer alabilmeleri için gerekli üç ön şart mevcuttur. Bunlar:

·         Piyasaya giriş,

·         İhraç edilebilir mal ve hizmet,

·         İhraç kabiliyeti.

 

 

1. DEĞİŞEN DURUM

            Piyasaya giriş konusu, ülkeler arasında müzakere edilmektedir. Geçmişte Gelişmekte Olan Ülke üreticilerinin, kendi üreticilerini koruma eğiliminde olan Gelişmiş ülke piyasalarına giriş imkanı elde etmeleri çoğunlukla güç olmuştur. Bu durum değişmektedir. Katar’ın Doha kentinde düzenlenen Dördüncü Dünya Ticaret Örgütü (WTO) Bakanlar Konferansı, Avrupa Birliği ve ABD’nin son girişimleri, Gelişmekte Olan Ülkelerin en iyi şekilde rekabet edebilecekleri alanlarda piyasaya girişlerini önemli ölçüde artırmaları için önemli uyarımlar sağlamaktadır.

 

            İkinci şart, dışa pazarlanabilir mal ve hizmete sahip olmaktır. Bu, başarı için önemli unsurlardan olan üretkenlik, yenilik, teknoloji ve sermaye yatırımıyla mümkündür.

 

            Üretkenlik, Gelişmekte Olan Ülkelerde bol miktarda mevcut olan bir şeydir. Aslında, Gelişmiş Ülkelerin sorunlarla daha geleneksel bir şekilde başa çıkmaya çalıştığı durumlara bu ülkeler zaman zaman ileri derecede yenilikçi ve hayal gücü kuvvetli yollar bulmaktadırlar. Gelişmekte Olan Ülkelerin ihtiyacı olan şey, bu hayal etme ve üretebilme sermayesini ihracatla ilgili işlemlerde daha sistematik bir şekilde kullanmalarıdır.

 

            Özellikle yeni bilgi teknolojisi (IT) olmak üzere teknolojiye ulaşabilme maliyeti sürekli düşmektedir. 2000 yılında ITC tarafından İsviçre’nin Montreaux kentinde organize edilen Yönetici Forumu, “Dijital Ekonomide İhracatın Gelişmesi” konusuna odaklanmıştı. Topantıda, bilgi teknolojisinin yenilikçi kullanımı sayesinde dünya pazarlarına girmiş olan GOÜ ihracatçıları ile ilgili çok sayıda örnek verilmişti.

 

 

2. İYİ FİKİRLER

            Sermaye de önemlidir. Zor zamanlarda dahi, dünya çapında ne kadar sermayenin iyi fikirlerin araştırılması için kanalize edildiğini görmek ilginçtir. Bunların büyük bir kısmı Gelişmekte Olan Ülkelerde gerçekleştirilmektedir.

 

            Bunun önümüzdeki yıllarda hem devam eden hem de güçlenen bir eğilim olacağını düşünmekteyim. Büyük firmalar (anlaşılması kolay olsun diye balık tabirini kullanalım) ya da büyük balıklar küçük balıkları yediğinde “zaman” kavramı vardı. Şu anda ise hızlı balık yavaş balığı yemektedir ve bu hızlı balık hem güneyde hem de kuzeyde bulunmaktadır. Hızlı balık üretkenlikten, yenilikten, teknolojiden ve sermayeden doğmaktadır.

 

            Kanaatimce bu, Gelişmekte Olan Ülkelerin global ekonomiden daha büyük bir pay elde etmeleri için sahip oldukları tek fırsatın olduğu alandır. Uluslararası Ticaret Merkezi, yeni piyasaları belirleme konusunda yardımcı olmak suretiyle bu ülkelerin yeni ihtiyaçlara cevap verme kabiliyetini geliştirebilmelerine katkı sağlayabilir. Bunu, müteşebbislerin dikkatini dünya ticaretinde en hızlı gelişen alanlardan biri olan hizmet sektörünün ihracat potansiyeline çekerek, ürün farklılaştırmasına gitmelerini ve fırsatlara adapte olmalarını sağlayarak geliştirebilir. Bu, uygun bilgi teknolojisinin kullanımıyla daha da artırılabilir. Gelişmiş telekomünikasyon altyapısının bir sonucu olarak önceden görülmektedir ki artan oranda çağrı merkezi, büro arkası hizmetleri ve de veri girişi ve işleme fonksiyonları Gelişmekte Olan Ülkelerde yer edinmektedir.

 

 

3. İHRAÇ KABİLİYETİ

            Ülkelerin ihracat piyasasında başarılı olabilmesinin üçüncü şartı, hem ihraç kabiliyetine hem de ihraç mal ve hizmetlerini teslim edebilme kabiliyetine sahip olmalarıdır. Bunlar piyasaya giriş kadar önemlidirler. Yapısı itibariyle piyasaya giriş biraz farklılık arz etmektedir. Yıllarca kendilerine tanınan piyasa imtiyazlarına rağmen Afrika, Karaib ve Pasifik ülkelerinin Avrupa piyasalarındaki düşük performansı, tek başına piyasaya girişin yeterli olmadığını açıkça göstermektedir.

 

 

4. BAĞLANTILARI KUVVETLENDİRMEK

            Ticaretin gelişmesi, ihracatın geliştirilmesinden daha fazla şey de içerir. Deliller göstermektedir ki başarılı ekonomilerde ticari destekler, dikkatleri tedarik destek kurumlarıyla diyalog biçimini alan ihracatçı tedarik zinciri operasyonlarına ve meselelerine çekmektedir.

 

            İhraç kabiliyeti, zincirdeki en zayıf halka kadar güçlüdür. Bu, mantıklı bir varsayım olarak görünebilir, fakat Gelişmekte Olan Ülke teşebbüslerinin çok azı ilk tedarik veya teslim krizleri ortaya çıkmadan evvel bu durumu göz önünde bulundurur.

 

            İhracat tedarik sürecine katkısı olan tüm kesimler, iyi ihracat performansı ve bağımlı teslim sorumluluğunu taşımaktadır. Her bir ihracatçı etkin bir şekilde, ülke endüstrisi ve ürünlerinin dış dünyadaki temsilcisi gibi hareket eder. Düşük performans veya hatalı hareketler, ülkedeki tüm üreticilerin itibarını zedeleyecektir ve bu, sonraki ihracat imkanlarının elde edilmesini zorlaştıracaktır. Alıcılar, artan oranda, kalite ve benzeri standartlar belirlemektedir. Bunlar ihracatçıların tedarikçilerini artırmakta ve ambalajlama, sigorta, depolama ve nakliye gibi ilgili ticari hizmetleri genişletmektedir.

 

            Yurtiçi hizmet ve malzeme tedarikçileri, bilgiyi paylaşma ve öğrenme sürecine dahil olmalıdırlar. Bu alanda, hem ihracatın tutundurulması hem de uluslararası ticaretin tedarik zinciri operasyonları ile ilgili olarak Uluslararası Ticaret Merkezi, Gelişmekte Olan Ülkelerdeki ve Geçiş Sürecindeki Ülkelerdeki teşebbüslere ve ticaret destekleme kurumlarına yardımcı olmak için özellikle yer almaktadır.

 

 

5. ULUSLARARASI TİCARET MERKEZİ’NİN TİCARETE YÖNELİK ARAÇLARI

            Piyasaya giriş ve ihraç edilebilir mal ve hizmet konularını müteakiben ele alınması gereken diğer bir konu ise ihraç teslim kabiliyetidir. Gelişmekte Olan Ülke ihracatçılarıyla gerçekleştirilen neredeyse 40 yıllık sıkı çalışma devresi boyunca Uluslararası Ticaret Merkezi, yapılması ve sakınılması gereken konularla ilgili birtakım dersler öğrenmiştir. Bu tecrübeler bir dizi ürüne veya “ticarete yönelik araçlar”a dahil edilmiştir.

 

            Uluslararası Ticaret Merkezi’nin ticarete yönelik araçları, müteşebbislerin ihraç mal ve hizmetlerini tanımalarına ve bu yolla ihracat kabiliyetlerini artırmalarına katkı sağlamaktadır. Bu katkı, uygun pazar seçimleri konusunda yardımcı olunarak ve uluslararası pazarlama konusunda rehberlik hizmeti verilerek gerçekleştirilmektedir.

 

            Bunu, ticaretin finansmanı, kalite standartları, ambalajlama, ticaret hukuku, pazarlama, uluslararası tedarik zinciri yönetimi gibi ihracatın tüm yönleri ile ilgili eğitim programları sunarak yapmaktayız. Burada, yeni bilgi ve iletişim teknikleri kullanılmakta ve ihracat hizmetlerinin başarılı bir şekilde tutundurulması için gelişmiş stratejiler sunulmaktadır.

 

 

6. ÖZEL SEKTÖRÜN DAHİL EDİLMESİ

            Başarı için anahtar unsurlardan biri, sağlam bir ulusal ihracat stratejisinin mevcudiyetidir. Dahası, bu stratejiyi faal hale getirebilmek için özel sektör tamamiyle bu sürece dahil edilmelidir. Bu tek bir yönde olmamalıdır fakat özel sektör, sürecin bütün aşamalarında tam bir katılımcı olmalıdır. Diğer bir deyişle, sürece “dahil olmalı” ve stratejinin başarısı veya başarısızlığı ile ilgili ortak sorumlu olmalıdır. Kamu kesimi bunu tek başına yapamaz. Bu süreçte kamu ve özel kesim arasında gerçek ve etkin bir işbirliği olmalıdır. Bu, her ülkede kolay bir şekilde gerçekleşmemektedir.

 

            Kamu ve özel sektör kurumları arasındaki güvensizliğe dünyada sık sık rastlanmaktadır. Bu güvensizlik yerini anlayışa, güvene ve gerçek işbirliğine bırakmalıdır.

 

            Kamu ve özel sektör arasındaki etkin işbirliği, ticaretin önündeki gereksiz engeller ve ihracat sürecindeki eksiklikleri giderecektir. Bazı ülke örnekleri göstermektedir ki tüm başarılı ihracatçı ülkeler yoğun bir kamu-özel takım çalışması ve pazarlamadan teslime kadar tüm ihracat tedarik zincirini kapsayan güçlü bilgi paylaşım ağı geliştirmişlerdir.

 

            Son olarak, ihracat kabiliyeti elde edilebilmekle beraber, çaba sarf edilmeden bunun somutlaştırılması da mümkün değildir. Başarmak için azim gereklidir. İhracat bir oyundur ve herhangi bir oyun gibi kimse yeterince çaba sarf etmedikçe şampiyon olamaz. Denemek, yanılmak ve tekrar denemek oyunun bir parçasıdır. Kısa süreli oyuncular asla şampiyon olamazlar, fakat oyunu ciddiye alanlar, sıkı ve yeterli süre oynayanlar şampiyon olurlar.

 

 

* J. Denis Belisle (ITC “Uluslararası Ticaret Merkezi” İcra Direktörü), International Trade Forum, ITC (UTM) Yayını, Sayı:4, 2001, ss.4-5.

Tercüme eden: Mehmet Behzat Ekinci,

İstanbul, İktisat, Doktora.

mbekinci@akademiktisat.net

http://www.akademiktisat.net

** İİB, Export, “Bir Gelişme Aracı Olarak Ticaret”, Ekim 2002, ss.27-29.

*** Çalışma ile ilgili yayım faaliyetleri konusunda, ITC’den izin alınmıştır.

 

 

 

Sayfa Başı